2000, Cilt 16, Sayı 2, Sayfa(lar) 081-088
TAVUK TİMUSUNUN EMBRİYONAL GELİŞİMİ VE KULUÇKADAN ÇIKIŞTAN SONRA VERİLEN HİDROKORTİZON ASETATIN BU ORGAN ÜZERİNE ETKİSİ
Mustafa Sandıkçı1, İlhami Çelik2
1ADÜ Veteriner Fakültesi Histoloji-Embriyoloji Anabilim Dalı/AYDIN
2SÜ Veteriner Fakültesi Histoloji-Embrivoloji Anabilim Dalı/KONYA
Anahtar Sözcükler: Timus, Tavuk, Hidrokortizon asetat
Görüntülenme Sayısı:2362 - İndirilme Sayısı: 1099

Bu çalışmada, tavuk timusunun embriyonal dönemdeki histogenezisi ile kuluçkadan çıkıştan sonra verilen hid-rokortizon asetatın (HCA) bu doku üzerine etkileri ışık mikroskopik olarak incelendi. Materyal olarak. S.Û. Veteriner Fakültesi Zootekni ve Hayvan Besleme Bölümü'nden temin edilen Avian Irkı'na ait 80 adet döllü yumurta ve aynı ırka ait 200 civcivden alınan doku örnekleri kullanıldı. Embriyonal gelişimin incelendiği grupta, inkubasyonun 6. gününde organ taslağını oluşturan hücre topluluğu içinde gözlenen, az sayıda, iri ve koyu bazofilik hücrelerin, 8, günde yer yer gruplaştıkları, 10. günde de küçük lopçuklar oluşturdukları gözlendi. Onikinci günde interlobuler dokunun daralmış ve lopçukların sıkıca paketlenmiş olduğu ve lopçukların merkezi bölümlerinde vaskülarizasyonun arttığı tespit edildi. Organın korteks-medulla ayırımı 13. günde belirgindi. Bu dönemde korteks ve medullada küçük ve büyük lenfositlerin her ikisi de gözlenirken, medullada retikulum hücrelerinin gruplar oluşturduğu dikkati çekti. Onüçüncü günden itibaren Umusun medullasında az sayıda ANAE-pozitil lenfosite rastlandı. İnkubasyonun 15. gününde medulladaki retikulum hücre gruplarında küçük ve az sayıda kistik yapılar gözlendi. Kistik yapıların büyüklük ve sayılarının sonraki dönemlerde gittikçe arttığı tespit edildi. HCA uygulanan grupta; uygulamanın 2. gününde limusun medullasındaki kistlerde kontrol grubuna göre belirgin bir artış ve korteksin kalınlığında bir azalma dikkati çekerken; uygulamanın 4. gününde, organın korteksinin hemen hemen ortadan kalkmış olduğu gözlendi. Kortekste bulunan az sayıdaki lenfositin piknotik çekirdeklerinin olduğu, loplar ve lopçuklar arası bağ dokusunun kalınlaştığı dikkati çekti. Medullada ise kistlerin hem sayı ve hem de büyüklüklerinde artış, retikulum hücre gruplarında çoğalma ile birlikte dejenarasyon belirlendi. Bu bulgular ileriki dönemlerde de tespit edildi.