2017, Cilt 33, Sayı 1, Sayfa(lar) 026-033
Yak (Topoz, Bos grinniens) hemal düğümlerinin histolojisi ve alfa naftil asetat esteraz (ANAE) ve asit fosfataz (ACP-AZ) pozitif lenfositlerin yerleşimleri üzerinde ışık mikroskobik bir çalışma
Nariste Kadıralieva1, Emrah Sur2, Tuğba Özaydın2, Şamil Sefergil3
1Kırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesi, Veteriner Fakültesi, Histoloji ve Embriyoloji ABD, Bişkek, Kırgızistan
2Selçuk Üniversitesi, Veteriner Fakültesi, Histoloji ve Embriyoloji ABD, Kampüs, 42075, Konya, Türkiye
3Kırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesi, Veteriner Fakültesi, Anatomi ABD, Bişkek, Kırgızistan
Anahtar Sözcükler: Yak, hemal düğüm, ANAE, ACP-az
Görüntülenme Sayısı:2254 - İndirilme Sayısı: 1805

Amaç: Bu çalışmada, Kırgızistan Dağ Yaklarının (Topoz, Bos grinniens) hemal düğümlerinin histolojik yapıları ve bu organlardaki alfa-naftil asetat esteraz (ANAE) ve asit fosfataz (ACP-az) pozitif lenfositlerin yerleşimlerinin belirlenmesi amaçlandı.

Gereç ve Yöntem: Çalışmada 2–4 yaşlı 6 adet Kırgız Dağ Yak'ından alınan hemal düğüm örnekleri materyal olarak kullanıldı. Rutin histolojik işlemleri takiben alınan kesitlere Crossmon'ın üçlü boyası uygulanırken, kriyostat kesitlerinde alfa-naftil asetat esteraz (ANAE) ve asit fosfataz (ACP-az) demonstrasyonları gerçekleştirildi.

Bulgular: Hemal düğümlerin düz kas hücrelerini de içeren bağ dokusundan oldukça kalın bir kapsülle çevrildiği ve organın, içleri kanla dolu çok geniş subkapsüler ve derin sinuslardan oluşan gelişmiş bir sinus sistemine sahip olduğu gözlendi. Organda korteks ve medula ayırımı belirgin değildi. Lenf folikülleri ve lenfatik kordonların daha çok organın iç bölgelerinde yerleştiği dikkati çekti. ANAE ve ACP-az pozitif lenfositlerin daha çok lenf foliküllerinin kenar bölgeleri ile interfoliküler bölgelerde yerleştikleri tespit edildi.

Öneriler: Süt ve süt ürünleri ile et ve et ürünleri sağlaması açısından yaklar Kırgızistan ekonomisi için son derece önemli hayvanlardır. Ayrıca yaklar yüksek rakım, düşük hava sıcaklığı, buzağılarının beslenip büyüyebilmesi için kısa bir zaman diliminin olması ve besin tedarikinde büyük mevsimsel değişiklikler gibi oldukça zor koşullara uyum sağlayabilmekte ve yaşayabilmektedirler. Dolayısıyla bu tür üzerinde daha kapsamlı çalışmaların planlanması gerektiği düşünülmektedir.